Sayfalar

Bu sitede yer alan bilgiler, hekim ve eczacıya danışmanın yerine geçmez. Bilgi amaçlı paylaşılmış yazılardır.

8 Ocak 2015 Perşembe

Washington Post Haberi Türkçe Çevirisi

Geçtiğimiz günlerde Washington Post'ta Erdheim-Chester ile alakalı röportaj - haber yayınlandı. Gönüllü bir arkadaşımıza rica ettim, Türkçe diline çevirdi. 

Asıl haber:
The ultra-rare Erdheim-Chester disease: Turning grief into a campaign for a cure

Haberin Türkçe çevirisi: 

Washington Post
Kathy Brewer kocasının otopsi raporunu okuyana dek, hastalığına konulan teşhisi bilemedi. O kadar az rastlanan bir hastalıktı ki, hiçbir doktor hastalığa teşhis koyamamıştı. Hastalığı, Kathy 38, Gary Brewer de 58 yaşındayken evlendikleri 1998 yılında ortaya çıktı. Ancak, Los Angeles'te DeRidder'de okul müdürlüğü yapan Gary o dönem mesleğiyle çok meşgul olduğundan, sırt ağrılarına ve diz sızlamalarını aşırı egzersiz yapmasına bağladı. Zamanla, bu ilk belirtiler sürekli yorgunluğa, mide bulantısına, yüzde hissizliğe, konjestif kalp hastalığı ve böbrek yetmezliğine neden oldu. Böbrek naklinin ardından üç yıl geçtikten sonra, Gary ne yürüyebiliyor ne de yutkunabiliyordu. Birkaç organı iflas etti ve 2007 yılında hayatını kaybetti.


Ölüm nedeni, gönüllü bir kuruluş olan National Organization for Rare Disorders tarafından takip edilen 7000 hastalıktan biri olan Erdheim-Chester (ECD) hastalığıydı. Ulusal Sağlık Yiyecek ve İlaç İdaresi Ulusal Enstitüsü, ABD'de 200,000'den daha az sayıda insanı etkilediğinden, bu tür hastalıklara "yetim" hastalık adını veriyor.
Patolog Jakob Erdheim ve William Chester'in ilk vakayı 1930'da bildirmesinden bu yana tıp literatüründe yalnızca 500 vaka kayıtlara geçtiğinden, ECD en nadir görülen hastalıklardandır. Ve henüz bu hastalığın tedavisi bulunmuyor.
Bilimcilere göre hastalığın nedeni kaçak histiositler. Bağışıklık sistemimizi koruyan bu uzman beyaz kan hücreleri yoldan çıkıyorlar. Görevleri gereği, virüs ve bakterilerle savaştıktan sonra ölüp gitmek yerine, bu hücreler birikiyor. Birikim tahmin edilemeyen değişik yerlerde gerçekleşiyor. Kolların ve bacakların uzun kemiklerinde, gözlerin ardındaki dokularda, deride, akciğerlerde, böbreklerde, adrenal ya da hipofiz bezlerinde, kalp çevresi zarında, karın boşluğunda, beyinde ve bazen başka organlarda. Bazı hastalarda yalnızca kemik durumu görülüyor. Diğerlerinde. Gary Brewer'da olduğu gibi, hastalık birden çok organa saldırabiliyor.

Bu nedir?
Kanser mi? Otomatik bağışıklık hastalığı mı? Bir metabolik rahatsızlık mı?

"Bazı metabolik yönleri olsa da bunlar ikincil derecede önemli," diyor NIH Undiagnosed Diseases Program müdürü William Gahl. "Bu bir habislik. Hücreler metastas yapmaları anlamında kanser özelliğine sahip değiller. Göğüs kanserinde olduğu gibi bir yerden başka bir yere taşınmıyor. Ancak, dolaşımdaki kan akışında yükselip yaşayacakları, kemik, hipofiz ya da serebellum gibi bazı belirli yerlerde yuvalanıyorlar."
Gahl, ortaya çıkan tümörleri, bazen 2,5-5 cm büyüklüğünde doku yumruları olarak tanımlıyor. Böbreklerin ya da atardamarların çevresini sarıp akışı durdurabiliyorlar. Akciğerlerde, oksijen değişimini engelleyebiliyorlar. "Çok yavaş hızda büyüyor olsalar da bedenlerimizde çok kötü yerleri seçiyorlar," diyor Gahl.
ECD'nin teşhisinin konulmasının da çok zor oluşu da duruma hiçbir şekilde yardımcı olmadığından, çoğunlukla hastalık yetersiz ya da yanlış teşhis ediliyor. Yalnızca incelenecek bir kütle ya da lezyon varsa ve pataloglar ECD'den şüpheleniyorlarsa, hücrelerde tanımlayıcı işaretler arıyorlar. Bu durumda, hastaların durumunu sabitleyip tedavinin bulunacağı zamana dek ilerlemeyi geciktirmeye çalışmak tek umut. Tedavinin bulunmasını umut etmek Kathy Brewer için yeterli olmadı. "Çekip gidip de kocamın yaşadığı cehennemin aynısını yaşaması için bu insanları ardımda bırakamadım." diyor Bayan Brewer, Gary'nin tıbbi kayıtlarıyla dolu 50 klasörü hatırlayarak. Bunları bir uzmandan ötekine, asla gelmeyen yardımı umarak göndermiş. "İnsan kendisi sağlıklıyken, sevdiğinin sağlığını kazanmasına yardımcı olamadığınhı düşünmemesi çok zor oluyor," diyor Bayan Brewer hüzünlü bir ses tonuyla. "Nerede yanlış yaptığımı anlamam gerekliydi. Hastalıkla mücadele edebilmek için onunla ilgili bilgimi artırmalıydım.


Aynen de öyle yaptı. Hala DeRidder'de yaşayan Brewer, kocaları ECD hastası olan iki kadınla da çevrimiçi yolla arkadaş oldu. Birlikte, hastalar ve bakıcıları için haftalık bir Internet sohbet grubu kurdular. Kadınlar, kocvalarına bakmak üzere yeniden eski hayatlarına dönse de Brewer yoluna devam etti. Araştırmacıların dikkatini çekmek istiyordu. Bir tedavi istiyordu. "Bunu Gary için olmasa da başkaları için elde edebilirdim," diyordu.


İki mühendislik diploması olan Brewer, evlenmeden önce yazılım mühendisi ve çevresel yüklenici olarak çalışıyordu. Şimdi küçük bir danışmanlık şirketini yarım zamanlı olarak yönetiyor. Ancak, bir kurumu başlatmak için paranız yoksa ve hiçbir tıbbi geçmişiniz bulunmuyorsa, böyle bir yola nasıl çıkarsınız? Brewer bu durumda, bir arkadaşına ücretsiz olarak web sitesini kurdurdu. ECD Global Alliance adındaki bu kurum bir süre sonra kar amacı gütmeyen bir kurum haline dönüştü. Tatil planlarınızı Fransa ve İtalya'ya doğru yaparak az sayıda ECD ile ilgili yazılan makalelerin sahibi araştırmacılarla görüştü. Onlara yardıma hazır olduğunu bildirdi. Ardından her şeyi değiştiren bazı öneriler aldı. Houston'da bir doktor ona "Hastalar artı para eşittir araştırma" diyerek yol gösterdi. Bu formül onun yolunu çizmesini sağladı: Dünyadaki hastaları organize etmesi gerekiyordu. Hibeleri oluşturmak için de bağışlara ihtiyacı vardı. Ancak o zaman araştırmacılar ona yaklaşırlardı.

Brewer da bunu yaptı. Günümüzde, 33 ülkeden bu hastalıkla yaşayan 198 hasta kurduğu web sitesine kayıtlı. 46 hasta daha kayıtlıydı ancak yaşamını yitirdi. ECD Global Alliance, çoğu hastalardan ya da ailelerinden olmak üzere 500.000 USD bağış topladı. Bu miktar, daha büyük hastalıklara odaklanan grupların topladıkları yanında çok düşük. Brewer, " yine de kurum ECD araştırmaları için şimdiye dek üç adet 50.000 USD değerinde destekte bulundu ve önümüzdeki aylarda daha da fazlasını bağışlayacak" diye ekliyor.

Kapı kapı dolaşıyor
“Başlangıçta, Erdheim-Chester ile ilgilenen doktor ve bilimcileri bulmak için neredeyse kapı kapı dolaştık sayılır," diyor Brewer. Bu yıl, 10 araştırmacı destek için başvurdu, çoğunu reddetmek zorunda kaldık.
Brewer yaptığı işten maaş almıyor. İki yarım zamanlı çalışana ödenen maaş dışında, muhasebeci ve yönetim kurulu da çalıştıkları saatler için ücret almıyor.
Brewer'in kendini adaması karşılığını buluyor. Aralarında Mayo Clinic, John Hopkins ve San Diago Kaliforniya Üniversitesi ile diğer merkezlerden uzmanların bulunduğu bir tıbbi danışman kurulu oluşturuldu. Eylül ayında, birlik ikinci uluslararası tıp sempozyumunu ve hastalar ve aileler buluşmasını gerçekleştirdi.
Brewer için en tatmin edici olan birlik üyelerine araştırma ve tedavi hakkında ilerlemelerle ilgili bilgi vermek. Bunlar arasında, ECD hastalarının yarısında BRAF V600 adı verilen bir genetik mutasyonun bulunduğu bilgisi de var. Bu önemli, çünkü melanoma hastası pek çok kişi de bunu taşıyor ve vemurafenib adı verilen bir enzim inhibitörüne cevap veriyor. Birlik bu araştırmaya destek sunmamış olsa da, Brewer bu haberi test ve tedavi arayan hastalara ulaştırmakta hiç gecikmedi. "Doktorların yayımlanan her makaleyi araştırıp okumaya zamanları olmuyor" diyor Brewer. "Bunu yapmak bize düşüyor." Artık cephanelikte hastalığı yavaşlatacak bazı bağışıklık tedavileri ve kanser karşıtı aracılarla birlikte bir başka ilaç daha bulunuyor.

Birlik, New York'ta bulunan Memorial-Sloan Kettering Cancer Center'daki araştırmaya da destek verdi.
Brewer, büyük ikramiyeyi kazanmak gibi görülen bir olayın 2010'da gerçekleştiğini söyledi. Söylediğine göre, araştırmacıların ECD'yle ilgilenmelerini nasıl sağlayacağını öğrenmek için NIH'tan biriyle telefonda görüşüyormuş. Telefondayken e-posta kutusuna bir ileti düşmüş. NIH'ta yeni bir araştırmanın baş soruşturucusu olan Juvianee Estrada-Veras'dan geliyordu. İletide, organizasyonunun ECD ile ilgili kapsamlı bir çalışma için katılımcıları yönetme işiyle ilgilenip ilgilenmeyecekleri soruluyordu. "Düşündüğümde, bu tezadüfler gerçekten beni şaşkınlığa düşürüyor" diyor Brewer.

100 kişilik kontenjan açılan araştırmaya 50 hasta kayıt oldu. Estrada-Veras ve ekibi ECD'nin nedenini, nasıl geliştiğini ve nasıl tedavi edileceğini bu araştırmada öğrenmek istiyor. NIH tüm hastaların tıbbi masraflarını ve ABD içindeki seyahatlerinin paralarını ödüyor.
"Buraya birini getirdiğimde, onlara ilk söylediğim şey, 'geldiğiniz için teşekkür ederiz, yapılacak bir sürü test yüzünden zor bir hafta geçireceksiniz,' demek oluyor" diye açıklıyor Estrada-Veras. Kendisi de annesini, anneannesini ve teyzesini nadir görülen kanser türleri yüzünden kaybettiğinden, hastaların yaşayacakları sürece karşı çok hassas yaklaşıyor. "Haftanın sonunda, hastalar bana, 'ilk defa biri beni anladı ve biri beni dinledi' diyor."
Estrada-Veras'a göre, ECD hastaları daha erken teşhis edildiklerinden daha uzun yaşıyorlar. Bundaki başarının bir bölümünü, Brewer'in hastaları ve doktorları bir araya getirmesine bağlıyor. 50 nastasından 2'si hastalığa yenilmiş kaybetmiş. Kalanların %40 kadarı 5 yıl sınırını ve ötesini geçmiş. Kalanların hastalıkları daha yakın tarihlerde teşhis edilmiş.
O ilk e-postadan bu yana Estrada-Veras ile Brewer arasında bir arkadaşlık doğmuş. "Sanki bir anne gibi," diyor Estrada-Veras, gülerek. "Hasta için her şeyih mümkün olan en iyi şekilde yapılmasını istiyor. Onlar için mücadele ediyor. Onlar için endişeleniyor. Onların sesi oluyor."

Sabahın 2'sinde Brewer'in ona yolladığı e-posta iletilerinde, ona Singapur ya da Avustralya'da ulaşan bir hastasından bahsettiğini söylüyor Estrada-Veras. Brewer, Estrada-Veras'ın bu hastaların doktorlarına, hastalarını NIH araştırmasına yöneltmesini sağlamak için konuşmasını istiyor. "Brewer her zaman orada ve her zaman hizmet etmeye hazır." diyor Estrada-Veras. "Kathy gerçekten inanılmaz birisi. ECD çok nadir bir hastalık ancak Kathy gibi birini de bulmak çok ama çok nadir yaşanılan bir durum."

Bu haberi çeviren değerli insana teşekkür ederim.